19 Nisan 2011 Salı

Görme Engeline Neden Olan Hastalıklar

                   Çocuklarda Körlüğe Neden Olan Hastalıklar
  • Karasu Hastalığı(Glokom):Çocukluğun erken dönemindeki görme kayıplarının bir nedeni de göz tansiyonu(Glokom) yani Karasu Hastalığı'dır.Başlangıçta basit sulanma şikayeti ve ışıktan rahatsızlık duyma ile başlayan hastalıkta daha sonra göz büyümesi meydana gelir. Görme tabakalarında su birikmesi nedeni ile göz buzlu cam görüntüsünü alır. İlaçla tedavisi sınırlı olan bu hastalığa cerrahi müdahale gereklidir. Aksi takdirde görme sinirinin ölmesi ve ileride gözün delinmesi söz konusu olacaktır. Cerrahi tedavi ise umut vericidir.
  • Beyaz Su  Hastalığı:(Doğumsal  Katarakt)Yeni doğan bebeğin gözbebeğinde beyazlık görüldüğünde, hemen doktora başvurulmalıdır. Bu durum, çoğunlukla doğuştan kataraktın belirtisidir; tek gözde veya her iki gözde olabilir ve ameliyatı gerektiren bir durumdur.Bu durum da acil olarak göz doktoruna başvurmayı gerektiren önemli bir hastalıktır. Yaşlılardaki katarakt ameliyatının hemen hemen aynısıdır. Yaşlılarda görülen katarakttan farklı olarak saydamlığını kaybeden göz merceğinin arka zarı da bu ameliyatla alınabilir. Bebek 2 yaşından küçük ise mercek yerleştirilmez, 2 yaşından büyük ise mercek yerleştirilir.
  • Retinitis Pigmentosa (Tavuk Karasu);Kalıtsal görme azlığına neden olan hastalıklardan bir başkası ise Tavuk Karası adı ile bilinen Retinitis Pigmentosadır.Görme tabakasının yavaş yavaş harap olması ile seyreder. Loş ışıkta ve karanlıkta az görme şikayeti ile başlar görme alanının giderek daralmasına yol açar. Bu hastalığın dereceleri ve çeşitli tanımları mevcuttur. Bazıları erken görme kaybına neden olurken bazıları ise yetişkin yaşlarda hafif görme kaybına neden olabilir.
  • Her yaşı ilgilendiren göz kazaları, hafif görme bozukluğundan gözün tüm kaybına kadar yol açabilmektedir. Bu durumlarda acil müdahale, gözün tamiri, iltihabı olayların önlenmesi ve kalıcı zararların oluşmasını engellemek açısından son derece önemlidir. Bu gibi kazaların göze bıraktığı sekellerin birçoğu günümüzde kornea nakli ve diğer modern cerrahi yöntemleri ile tedavi edilebilmektedir.
  • Göz Tümörleri:Çocukluk çağında görme kaybına yol açan hatta hayati önemi olan bir hastalıkta göz içi tümörüdür. (Retinoblastom)Bu hastalıkta da kalıtım faktörü önemlidir. Gözbebeğinde gri bir parlaklık ile fark edilir. Tümörün ilerlemesi gözün kaybına neden olabileceği gibi yanılma riski de mevcuttur. Erken teşhis hayati öneme sahiptir.

    Yetişkinlerde  Körlüğe Sebep Olan Hastalıklar İse;
  • Diabetik Retinopati:Şeker hastalığı, gözde çeşitli bozukluklara yol açabilir. Göz enfeksiyonlarının sıklığı, göz adale felçleri, katarak gelişmesi diabete bağlı göz komplikasyonları arasında sayılabilir. En önemli komplikasyon ise, diabet sürecinin uzaması ve düzensiz kan şekeri seviyeleri ile orantılı olarak göz dibinde retina adını verdiğimiz görme tabakasında kanamalar ödem ve yeni damarlanmalar ile seyreden Diabet Retionopatisidir. Bu hastalıkta görme merkezinin kanama ve ödem ile etkilenmesi ile hastanın görmesi giderek azalır. Yeni damarların çatlaması ise büyük göz içi kanamalarına ve gözün kaybına sebep olabilir.Şeker hastalığının iyi kontrol edilmesi, birlikte olabilen yüksek kol tansiyonunun ve böbrek bozukluğunun tedavisi, bu komplikasyonunun oluşması veya ilerlemesi üzerinde etkilidir.
  • Hpertansif Retinopati dediğimizYüksek kol tansiyonu ve sıklıkla birlikte mevcut olan damar sertliği bütün vücut damarlarını bu arada göz damarlarını da etkilemektedir. Yüksek kol tansiyonuna bağlı göz dibi kanamaları, damar tıkanmaları, görme kaybı ile sonuçlanabilir. Yine bu hastalarda görme sinirini besleyen damarların tıkanması da bir körlük nedenidir. Bu hastaların kol tansiyonlarını düzenli takip etmeleri, rutin kan muayenelerini düzenli yaptırmaları, diyet ve spora önem vermeleri iç hastalıkları uzmanının kontrolünde olmaları bu gibi komplikasyonların oluşmasını önleyecektir.
  • Göz Tansiyonu(GLOKOM):Sinsi başlayan ve yavaş gelişen bir hastalıktır.Gözün içinde mevcut olan sıvının artışına bağlı basıncın, optik siniri oluşturan hassas lifleri harap etmesine bağlanır. Genellikle belirli semptomları olmadığı ve aşamalı olarak gelişip, görüşü kademeli olarak etkilendiğinden glokom çabuk teşhis edilemez. Tedavi uygulanmadığı durumlarda, optik sinir bozulmaya ve sonuç olarak görüş alanı daralmaya başlar. Maalesef bir çok insan, görüş alanı daralıncaya kadar, görüşmelerdeki kademeli kaybı fark etmez, optik sinir harabiyeti durdurulmadığı takdirde, glokom tünel görüşe neden olur ve sonuç körlüğe varır. Glokomdan doğan körlük tedavi edilemez.
  • Katarakt (Beyaz Su): Beyaz su denilen göz merceğinin keşifleşmesidir. Kataraktlar doğuştan olabilirler veya ileri yaşlarda ortaya çıkabilirler. Bazen de göze bir darbe neticesinde çok kısa sürede gelişebilirler. Gözde geçirilmiş hastalıkların sonucunda veya diabet gibi sistemik bir hastalığa bağlı olarak gelişebilirler. İlaçla herhangi bir tedavisi olmayan bu hastalığın çözümü cerrahi yöntemle olur. Günümüzde katarakt cerrahisi en yüksek başarıya sahip olan ameliyattır. Hasta ameliyet sonrasında gözlük veya kontakt lens takar, ancak modern cerrahi yöntemlerde gözün içine perde alındıktan sonra yeni yapay bir lens yerleştirilir. Sonuçlar yüz güldürücüdür.
  • Behçet Hastalığı:Ülkemizde körlüğün önemli nedenlerinden bir tanesi Behçet Hastalığıdır. Bu hastalık gözde nüksler ile seyreden iltihaplar yapmaktadır. Tecrübeli bir merkezin takibi altında tedavi edilen hastalarda görme bozukluğu en alt seviyelerde tutulabilir. Gözün haricinde ağızda aftlar ve cinsel bölgede yaralar ile kendini gösteren bu hastalık tedavi ile tümüyle ortadan kalkmaz ve kişiye, tıpkı şeker hastalığı gibi ömür boyu arkadaşlık eder. Ancak ilaçlar ile kontrol altında tutulabilir. Behçet dışı göz iltihapları da aynı şekilde uzun seyirlidir ve sıkı takip ile ilaç tedavisi gereklidir.
Kaynakça: http://www.saglikal.com/
Kitap:Özel eğitime giriş (Ayşegül Ataman)

Görme Engeli

Görme engeli nedir?
Görme engeli gözün görme algısının kayıp ya da son seviyede yetersiz olmasıdır. Körlüğün ise farklı kuruluşlar tarafından kabul edilen birçok farklı tanımı vardır. Genelde hastaneler ve resmi raporlarda yasal tanım, görme engelliler okullarında ise eğitsel tanım kullanılır.


Yasal Tanım: Gerekli tüm düzeltmelerden sonra iyi gören gözündeki görme keskinliği 20/200 ya da daha az ve görme alanı 20 dereceden az olan kişilere kör, görme keskinliği 20/70 ile 20/200 arasında olan kişilere az gören denilmektedir (Özyürek, 1992).

Eğitsel Tanım: Eğitsel açıdan kör, eğitimde dokunsal ve işitsel materyallere ihtiyaç duyan kişidir (Tuncer 2003). Az gören ise, büyütücü araçlar yardımıyla ya da büyük puntolu yazılı materyali kullanabilenlerdir (Özyürek1992).


Dünyada yaşayan görme engelli erişkin sayısının 45 milyon, çocuk sayısının ise 1.4 milyon olduğu ve bu çocukların yaklaşık 2/3’sinin Asya ve Afrika’da yaşadığı tahmin edilmektedir. Yakın zamanda yapılan bir çalışmada 0-16 yaş arası çocuk ve ergenlerde ağır görme engelinin insidansı 10.6/10000 olarak bildirilmiştir. Türkiye Körler Federasyonu’ndan alınan verilere göre 0–24 yas arası görme engellilerin sayısı yaklaşık 122 bindir.




Kaynakça:http://www.saglikal.com/cocuklarda-gorme-engeli.html#ixzz1JxkIgeBb
                   http://orgm.meb.gov.tr/OzelEgitim

5 Nisan 2011 Salı

Görme Kusurları

  • Hipermetop: Gözün normalden kısa, korneanın eğriliğinin yani kırıcılığının az olması ya da her ikisinin bir arada bulunması sebebiyle, görüntü sarı noktanın arkasında oluşur. Göz içinde bulunan lens, şeklini değiştirerek (akomodasyon) kırıcılığını arttırır ve görüntüyü sarı nokta üzerine taşımaya çalışır. Hipermetrop, eğer lensin telâfi edebileceği sınırlarda ise, kişi uzağı da, yakını da görebilir veya uzağı iyi, yakını bulanık görür.
  • Astigmat: Astigmat, çoğu kez korneadaki şekil bozukluğuna bağlıdır ve basitçe anlatmak gerekirse korneanın yumurta biçiminde olmasıdır. Bu durum iki eksende farklı kırılmaya yol açar. Meselâ bir eksende numara 1, diğer eksende 3 ise, aradaki fark astigmat sonucudur ve astigmatın değeri 3-1=2 dir. Bu göz problemi bulanık veya gölgeli (çift) görmeye sebep olur.
  • Presbiyopi: Presbyopi çoğu kez hipermetrop ile karıştırılır. Ancak bu durum, gözü bozuk olmayan insanlarda da ortaya çıkan, lensin yaşlanmasına bağlı yakını görememe olayıdır. Lensin şekil değiştirerek yakına odaklama yapabilmesi için, belli bir esnekliğe sahip olması gerekir. Yaş ilerledikçe, lens bu esnekliğini kaybeder. Presbiyopinin başlangıç yaşları 40-45 arasıdır.
  • Miyop: Gözün ön-arka uzunluğu, kornea kırıcılığı ya da her ikisi olması gerekenden fazla ise, objelerin görüntüleri, sarı noktanın önünde oluşur. Miyoplar, yakını iyi, uzağı bulanık görürler. Bazı yüksek numaralı miyoplu hastalarda problem, sadece gözlük numaralarından ibaret değildir. Numaralar, 10-30 gibi yüksek olabilir. Bununla birlikte, bu hastaların retina tabakaları da zayıf olduğu için, görme kabiliyeti azalabilir.
Kaynakça:http://tr.wikipedia.org
Kitap : Özel eğitim (Özlem Ersoy)